20 Ocak 2018 Cumartesi

OKULLAR YARI YIL TATİLİNE GİRDİ


Merhaba; okullar tatil oldu. Sanırım öğretmenleri çocuklara ödev de vermedi.
Anne babalar "fırsat bu fırsat" deyip çocuklarını özellikle yaşlarına uygun hikaye kitapları okumaya özendirmeliler.
Unutmayalım. Çocukların gelecekteki başarılarını belirleyecek olan onların kitap okuma alışkanlığı kazanarak anlamını bilerek kullandıkları ve anladıkları kelime zenginliğine sahip olmalarıdır.
Çağdaş ülkelerde kişi başına en az her on beş yirmi kişiden kırk kırk beş kişiye kadar bir kitap düşerken aydınlanmamış, inanç diye dayatılan cehaletin karanlığında sıkışıp kalmış ülkelerde bu oran çok düşük. Öyle ki! Bazı ülkelerde onbeş yirmi kişiye bir kitap düşmekte. Bazılarındaysa bu oran daha düşük…
Türkiye'de ise her beş altı kişiye bir kitap düşüyor. Bu da cumhuriyetin kuruluş yıllarında millet mektepleri ve sonrasında halk evleri ve köy enstitüleriyle başlatılan aydınlanma hamleleri sayesinde oldu.
Bugün maalesef o yıllarda açılan köy enstitüleri kapatıldığı gibi halk evleri ve halk kütüphaneleri kapatıldı. Bugün Kütüphanecilik hala genelgelerle yönetiliyor. Kütüphaneciliği geliştirecek doğru dürüst bir kanun bile yok.
Onun için iş başa düşüyor. Yani anne baba dede ve ninelerin gayretine…
Lütfen çocuklarımıza tıpkı diş fırçalama, uyku uyuma, yemek yeme alışkanlığı gibi kitap okuma alışkanlığı kazandıralım. Olanağı olanlar onları sanat ve kültürün diğer alanlarındaki etkinliklere götürerek sanata ilgili olmalarını sağlasınlar.
Çağımız bilişim çağı. Bu çağı yakalamak ancak aydınlanmış beyne sahip çocuklarımızla olanaklı olacaktır.
Zaman öyle hızla ilerliyor ki! Bu hıza ayak uyduramayan toplumlar orta çağ karanlığına sürüklenip yok olup gidecekler.
Toplumlar tarihini incelediğimizde orada geçmişte çağına uyduramayan pek çok toplumun yok olup gidiş öyküleri olduğunu görürüz.
Türkiye Halkı olarak geleceği yakalayıp önümüzdeki yüz yılda yaşayan toplumlar içinde yerimizi almanın tek yolu kitap okuma alışkanlığı kazanmış, soran sorgulayan bir nesle sahip olmaktır.
Yani geleceğimiz olan çocuklarımızı yukarıda yazdığım gibi kitap okuma alışkanlığı kazanmış, soran sorgulayan bunun için anlamını bilerek kullandığı ve anladığı kelime zenginliğine sahip bireyler olarak yetiştirerek ancak geleceği yakalayıp önümüzdeki yüz yılda yaşayan toplumlardan biri olabiliriz.
Lütfen geleceğimiz olan çocuklarımızı önemseyip onlarla ilgili olalım.