Hayırlısıyla
'inşallah başına bir kaza gelmeden' 16 Nisan referandumuna ulaşacak gibiyiz.
Tabi
hal böyle olunca da her cephede; daha doğrusu siyasetin her cephesinde bir
hareket var gibi.
Referandum
aklıma gelince daha önce Aydınlı dayıyla bir seçim öncesi yaptığım sohbet
aklıma geldi.
O
sıra "ha bi baken deyi uğradım" deyince seçim öncesi 'sıyasat lafı'
edeceğini anlamıştım.
Gerçekten
öyle olmuştu. O gün gelince hep yaptığı gibi evde hep oturduğu koltuğa oturmuş
"gelin gızım bene bi nasgafa yapıvesin. Sizinki bek datlı oluyo"
demiş ve çok beklememe gerek kalmadan lafa girmiş ve "sıyasatcıla gine
perdah vermeye başladı. Emme cazgırla onlardan önce başladıydı" demişti.
Lafı
"sıyasat cazgırları" dediği kamuoyu araştırmacılarına
getirmişti.
"Bunlan
hepsi lafı sallıyo; emme adamlan işi o tabi. Kimden para aldıysa ondan yana
sallecekle. Yanim parayı verenin düdüğünü çalıcekle" demiş; sonra
"emme biliyon mu? Bu adamlara herkez inanıyo. Bi Allahın gulu da çıkıp;
'ula arkıdeş benim kime oy vercemi müneccim mi bu da biliyo?' demeyo"
demiş sonra gülümseyerek "bizde bu işle çoğunlukla böyle olur. Yanim biz milletcek
akıntıya gideriz" deyip ve aşağıdaki örneği vermişti.
"Misal;
geçenlerde bizim köye süs eşyacı geldi. Hana düğünlerde garıla oku garşılığı
çanak, tabak bardak bişeyle götürü ya. İşde öyle biri. Emme bunun satdığı hep
boyalı cam bardak. Altı dakımı üçe lireden. Geldi köy meydanına arabayı çekdi;
malların bazılanı çıkardı arabanın önüne koydu; sonra kendine gayfıdan bir çay
söyledi. Öyle orda oturuyo. Tabi biz gayfıdan adamı görüp duruz. Emme kimse
oralı değil. Derken bizim köyden bi cambaz var o geldi. 'Cambaz' dediysem öyle
ipde yürüyen cambazdan değil; öküz inek alıp satıyo. Yani aleverci' İşde o
cambaz bu bardakçının yana uğradı. Onla bir iki laf etdi sonra bizim yana
geldi. Herkez garşıdan bakıyo; oralı deyil gibi gözükse de hepsi maraklı.
Cambaz gelince bizim arkıdeşleden biri kendini dutamadı; 'ne satıyomuş o adam?'
deyi sordu. Cambaz 'heç boyalı bardak satıyomuş' dedi. Bi başka arkıdeş
'kaçaymış?' dedi; cambaz 'üçer lireye veriyo' deyince o ilk soran arkıdeş
'adamla bizim köye enayi bulup geliyola. Ben üç lire verip de boyalı bardakları
alıp götüme mi sokucemişin?' deyince gayfıdekilen hepsi onu tasdik etti. Ben de
her zaman oturdum yerden onlara bakıyon. Gayfacı dört topaklı naskafamı önüme
goymuş onu içiyon. Neysem lafı uzatmeyen. Adam orda arabasının önünde akşama
gadar oturdu. Kimse oralı olmadı. Derken bizim cambaz 'eve giden' deyi kalktı;
gine arabanın yanına gitti. Adamıla bir iki laf etti; derken o boyalı bardak
kutulandan ikisini sardırıp aldı, evine yollandı. Ula arkıdeş ondan keri ilk o
'biz o bardakları götümüze mi sokucez?' deyen arkıdeş olmak üzere gayfıdan
herkez ulam ulam oldu arabanın önüne; adamın bardaklara gapış gapış giddi. Sanki
gıtlığı varımış gibi herkez ikişer dene sardırıken 'götümüze mi sokucez?' deyen
tam beş kutu sardırdı. Vesselam adam akşama gadar oturdu oturdu; akşam vakdı
arabada ne varısa satıp gitti" dedi.
O
sıra eşimin ona yaptığı neskafeden bir yudum almış ve devam etmişti. "Meğersem
bizim cambaz o adama 'sen sabırlı ol. Ben senin malları hep satdırın. Akşam giderken
beleş sen bene iki dene sar ver; gerisini garışdırma' demiş. Gerçi sonra yemin
billah edip inkar etdi; emme onun öyle ettiğini ben sonra Nazilli bazarında bir
arkıdeşden öğrendim. O bardağı satan ona 'falan köye gitdim. Orda biri böyle
böyle etdi. Bütün malları sattım' demiş. Ben yalanını yüzüne vurmadım. Hem
vursam nolcek. Köy içeri bardakları gapışıp götlene sokdula zaten" demişti.
Ben
"dayı sen almadım mı?" deyince gülümseyerek "almamın. Ben de
aynı köyün malı değilmin?" diye cevaplamıştı.
Yüzüne
baktığımı görünce "haa! Lafı oraya getircedim. Hana seçimle yaklaşırken
sıyasat cazgırları gine yalandan ortalığı gızışdermeye başlar. Ona deyom. Gerçi
bu cazgırlan lafa ganan eskiden çok oldu. Emme şindi öyle değil" demişti.
Ben
"nasıl öyle değil?" deyince "Nasılı var mı?" demiş ve devam
etmişti "millet eskisi gibi değil. Şunun şurasında seçime kaç gün galdı?
Emme millet pısıp duru. Sor 'bu sefer kime oy vercen?' deyi. Mını mını ediyo;
şu demeyo. Tıpkı Bu Ak partinin iktidara geldiği ilk seçim gibi. O zaman
kim derdi? 'Bu parti tek başına iktidar olucek ötekile atılıp gidcek deyi. Yanim
şimdi vaziyet öyle. Herkez işinde gücünde. Geçi milletin eskisi gibi yapıcek
işi galmadı ya. Yanim bence bu sefer erkenden ortaya çıkıp ortaya çıkan
cazgırla fena yanılcek" demişti.
Sonra
lafı pehlivanların cazgırlığına getirmiş "misal güleşde de cazgır vardır.
İki tarafı gızışdırıken 'altda galırsan apış, üsde çıkasan yapış' derken iki
pelifanın da icabında apışıp galcene söyle. Emme doğrudur. Güleşde apışır ordan
oyun gurasın. Emme siyasat öyle değil. 'Apışıp galdın mı?' bi daha üsde zor
çıkasın. Sıyasatda altta oyun gurmak da goley değildir. Emme üstdden yapışmak
da zordur haa!! Bu sefer kimin apışıp galceni, kimin üsde çıkeceni 'Ak partiyi
hiç tanımadan 'bu ötekilerden iyidir' deyenle belli edicek. Yanim şindi de
durum aynen öyle" deyince ben "ne yani millet şimdi AKP den
memnun değil mi de ötekini arayacak" diye sorunca o gevrek gevrek gülmüş
"sen şindi bene slyasat yapdırıp ağzımdan laf alcen de mi?" demiş
sonra "misal cumhurbaşkanı çıkdı '400 milletvekili isderin'
dedi. Şindi ne demek istedi biliyon mu?" diye sormuş; sonra kendi devam
etmişti "o da biliyo 400 milletvekili bulmeceni; emme garşındakilere korku
salıp apışdırmek isdeyo. Oysam o partisi iktidarı alsa çokdan razı"
demişti.
Ben
"yani şimdi kimse ne olacağını bilmiyor. Öyle mi?" deyince "tam
öyle. Şindi hepsinin yüreği gıpır gıpır ediyo. Sıyasat cazgırları istediği
kadar ortalığı gızıştırsın; bu seçim de 'tıpkı 2002 seçimlerinde olduğu gibi
heç gızışmayıp bildiğini okuyan millet bu işi bitircek" diye cevap
vermişti.
Sonra
"sen benim laflara bakıp bu seçimde AK parti gaybedicek dedim manasını
çıkarma sakın" demişti.
Ben
"dayı valla aklımı karıştırdın. Bir öyle diyorsun, bir şöyle. Yani sence
bu seçimi kim kazanır" deyince gülmüş "O gadar laf eddim misal verdim,
anlamamışsın. Boyalı bardaklara kim satdırdı?" diye sorunca ben
"cambaz sattırmış. Sen öyle söyledin" demiştim. O "eyi de ne
vakıt satdırdı?" demiş sonra devam kendi devam etmişti "tam akşam
vakdı. Milletin garnı aç, kafası garışmış. Cambaz işi biliyo.
Son anda milletin kafası garşırken işi bitiriyo. Bizim köylü aşama gadar
"biz o bardaklara götümüze mi sokucez" deyip akşam vakdı cambazın
ardından ulam ulam akmıseydi nolurdu?" diye sormuş; benim ona soran gözle
baktığımı görünce gülümseyerek "herkez ya eve ya işine gider. Bardakçı
bardakları o zaman ya kendi götüne, ya cambazın götüne sokmamıydı?"
demişti.
Sonra
"Şimdi anladın mı? ne demek isdeyon" diye sorunca "anladım dayı.
Millet bu siyaset cambazlarına aldırmaz; seçimin sonuna kadar gözünü açar da
oyları kaptırmazsa; seçim sonucunu kendi isteğine göre belirleyecek"
demiştim.
O
"hah!! İşde aynen öyle. Sen de az değilsin ha!!!?. Bu sefer cambazlan işi
zor" diye sohbeti bitirmiş ve "bene müsade benim oğlan
hazırlanmışdır" deyip geldiği gibi süratle gitmişti.
O
seçimde dediği gibi muhalefet sandıklara yeterİnce sahip çıkamayınca seçimi
sonuna kadar ciddiyetle takip eden AKP yine iktidarı almıştı.
Aydınlı
dayının deyimiyle “hana deyon. muhalefet Referandumda "Hayırcıların" çokluğuna bakıp sandıklara sahip çıkmayı boş verirse ve peşi peşin zafer sarhoşluğuna kapılırsa referandum sonunda ‘akşama kadar “biz o bardakları alıp götümüze mi
sokucez” diyen’ köylülerin cambazla anlaşan satıcının kendilerine kakaladığı
boyalı bardaklarla düştükleri şaşkınlığa benzer şaşkınlıkla avuçlarını yalaması
kaçınılmazdır. Hana bir hatırlaten dedim.”
Aydınlı dayıyı özlemiştim iyi oldu. "sıyasat cazgırları" sözünü çok sevdim. Fakat bence "sıyasat cazgırları" sözü, kısmen de olsa sayılarla konuşan kamuoyu araştırmacılarından çok hiç bir belgeye bilgiye dayalı olmadan devamlı aynı "makam" övgülerde bulunan demirbaş kişilere yakışır.
YanıtlaSilMerhaba dostum. Yorumunuzu yeni gördüm. Aydınlı dayı da aynı görüşte. Sıyasat cazgırları diye yalan yanlış bilgilerle kamu oyu anket sonuçlarını verenler yani.
YanıtlaSil