İyi geceler; Dünya Kitap ve Kütüphaneler
Haftasının bugün dördüncü günü.
Belki unutmuşuzdur. Özellikle
ilkokullarda her yıl Nisan'ın 24 ünde kitap haftası diye kutlanırdı.
AKP iktidarı her yıl kitap haftası denen
bu haftayı öğretim yılının son haftasına aldı. Sanırım öğretim yılının son
haftasında okula ilginin çok azaldığı günlerde bu haftayı yasak savmak
kabilinden kutlamayı yani 'dostlar alışverişte görsün' diye göstermelik
kutlama yolunu seçti. Çünkü çocuklara kitabı önemsetmek aydınlanmayı önemsemek
demektir. Diğer bütün sağ iktidarlar gibi AKP nin eğitim politikasında kitabı
tümden öğrencinin gündeminden çıkarma gayreti var.
Burada özellikle ana babalara çok önemli
görev düşüyor. Çocuklarını özellikle internetin baskın etkisinden kurtarmak,
dünya ile toplum ile ilgilerini sağlamak için çocuklarına kitabı
özendirmeliler.
Hepimiz çocuktan büyüdük. Çocuklar belli
alışkanlıkları eğer zamanında yönelirlerse çabuk kazanırlar. Onun için
çocuklarının internet kullanmasını, internet kullanmadaki başarılarını bir
marifetmiş gibi övüp, önemsemeden veya önemsetmeden evlerinde kitap
bulundurarak veya günün belli saatinde çocuklarına örnek olmak mutlaka
ellerinde kitap alıp 'okumasalar bile özellikle 0-5 yaş gurubu çocukların
yanında' okuyormuş gibi yaparak çocuklarına kitap okuma alışkanlığı
kazandırmaya çabalamalılar.
Ancak bu şekilde, yani çocuklarına kitap
okuma alışkanlığı kazandırarak onlara anlamını bildikleri kelime zenginliğine
kavuşturarak derslerinde başarılı olmalarını sağlayabilirler.
Çevremizde görüyoruz. Bütün ana
babaların tek amacı çocuklarının iyi eğitim yapıp kendi geleceklerini
kurtarmaları.
Eğer ana baba olarak bu düşüncemizde
samimiysek 'çocuklarına en düşkün ana baba görüntüsü vermek için' gösteriş
meraklısı değilsek çocuklarımıza yapacağımız en büyük iyilik onlara kitap okuma
alışkanlığı kazandırmaktır.
Çevrenizde sorun. Göreceksiniz eğitim
hayatında başarılı olanlar ya sürekli dersane dersane dolaşıp dünya kadar
masrafla kurs almış çocuklardır, ya da küçük yaşta kitap okuma kazanmış
çocuklardır.
Bu yazdığımı lütfen önemseyin…
Ayrıca sizler de hafta sonlarını
okuyarak geçirmek için kendinize fırsat yaratın. Ben bunun için sizleri benim kendi
blogumda 300 civarında uzun kısa öykülerden oluşan yazılarımı okumanızı
öneriyorum.
Ayrıca benzer olanakları
değerlendirerek, örneğin bulunduğunuz il veya ilçede genel kütüphanelere üye
olarak, oradaki çeşitli kitapları hiç masrafsız okuma olanağından
faydalanmanızı öneriyorum.
Bazılarınız bu yazdıklarıma kızabilirsiniz;
ama ben toplumsal aydınlanma için çabayı kendime iş edindim.
Dünya Kitap ve Kütüphaneler haftasını
bilip yazdm bunları. Fırsat buldukça bu konuda ‘deyim yerindeyse’ uyarılarıma devam
edeceğim.
Hepinize kitap dolu günler ve hoşça
okumalar diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder