7 Nisan 2017 Cuma

ORTADOĞU'DA SAFLAR NETLEŞİRKEN




ABD, SURİYE'Yİ VURUNCA RUSYA "ZARAR VERDİ", SUUDİ ARABİSTAN ve İSRAİL ise "ABD Yİ DESTEKLİYORUZ" DEMİŞ.

Merhaba; Buradan bakınca Ortadoğu kapışmasında saflar
belirlenmeye başladı.
Türkiye'de 15 Temmuz saldırısı sonrasıdış dünyada yalnızlık
çeken Türkiye uçak krizinden sonra zıtlaştığı Rusya'yla
bir U dönüşü sonrası yakınlaşma sağlamış; cumhurbaşkanı Türkiye'nin Rusya'nın başını çektiği Şanghay ittifakında yer almasından söz etmişti.
O günlerden sonra yakınlaşan Türkiye Suriye için çözümde ön almak için Rusya ile Astana zirvesini düzenlemişti.
'O günleri hatırlayanlar bilir' bu zirvede ABD de adeta sollanmıştı.
O sıra ABD'de Obama başkandı.
Sonrasında seçim oldu ve Trump büyük sürpriz yaparak başkan seçildi.
Günü birlik belirlenen dış politikamız ABD de sürpriz sonuçtan sonra köşeye sıkıştığı Suriye'de yeniden ön almak için bu kez ABD'nin yeni başkanına yönünü çevirmişti; ama oradan da beklediği yüzü bulamamıştı.
Böylece dış politikada iki ara bir derede kalan Türkiye şimdi şimdi de Suriye'de 'doğruluğu henüz kanıtlanmamış' kimyasal silah kullanıldığı iddiasıyla oraya saldırmayı düşünen ABD nin peşine takılmış gibi.
Suudilerin ve İsrail'in ABD yi desteklenmesi anlaşılır bir şey. Çünkü onlar ABD nin Ortadoğu politikasında stratejik ortağı.
Türkiye'nin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yakınlaştığı Rusya ile geliştirdiği ilişkileri bir anda terk edip yeniden ABD ile Ortadoğu'da işbirliğine girmesi ne derece akılcı? Akılcı mı?
Yani dış politikada kısa vadede çizilen bu zigzaglar; Dünya'da ABD ye kafa tutabilecek güce ulaşan Rusya'yla çok ters düşülmesi; bunun olası sonuçları ne kadar hesap edildi? Edildi mi?" bilmiyorum.
Burada her aklı başında insanın bileceği tek doğru 'yanlış düğmeyle başlanan düğmelemenin asla doğru sonuç
vermeyeceği' özellikle dış politikadaki yanlış başlangıçlar bir öz eleştiriyle terk edilmedikçe dış politikada debelenmeden kurtulup selamete çıkmak olası değildir.
Dış politikada böylesine çuvallayan ülkelerin dış politikada güvenilir partner olarak kabulü söz konusu değildir.
Umarım dış politikayı iç politika için kazanç kapısına dönüştürme alışkanlığında iktidar bu gerçeğin tez zamanda
farkına varır.
"Yoksa" demeyeceğim. Çünkü bu işin yoksası boktandır.
ABD nin Suriyeye saldırısı sonrası Ortadoğu ülkeleri arasında ABD ve Rusya’dan yana saflaşma gelişmeleri bana
bunları düşündürdü.














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder