Bahçeli
Cumhurbaşkanının sözlerine çok alınmış ve çok üzülmüş
POLİTİKA
04.12.2015 10:07:20
Bu haberi Radikal
haberde okuyunca Cumhurbaşkanının Bahçeli'yi çok alındıran ve çok üzen 'sözleri
nedir?' diye merak edip baktım.
POLİTİKA
04.12.2015 10:07:20
Bu haberi Radikal
Bahçeli
Cumhurbaşkanının "bu millet çileye alışık; gerekirse tezek yakar"
sözüne "çok alınmış; çok üzülmüş" ,
Haberde Bahçeli Cumhurbaşkanının sözlerine nazire yaparak
"bu milletin artık çektiği yeter. Sarayda tezek yakılsın" demiş.
Sarayda soba
kurulmasını önermiş.
Devamla
""Ucuz kahraman tıpkı korkak gibi kısa solukludur, ilk engelde
sendeleyip düşer. Ne çektiysek yapay kahramanlık gösterilerinden çektik.
Kaderimiz mi diyorum, ama kaderin teslimiyetçilik olmadığını da iyi biliyorum.
Kaderde yalana boyun eğmek var mı? Yalancıların hakimiyet ve saltanatına ne
yapalım kaderimiz buymuş diyerek tepkisiz mi duralım?
Sütçü İmam'ı sütçü
Nine yaptılar, Faruk Nafiz Çamlıbel'in Sanat isimli şiirini Fazıl Hüsnü
Dağlarca'ya mal ettiler, önemseyen olmadı.
Malazgirt Zaferi'nin
yıl dönümünde, Romen Diyojen gülle gülle saldırdı, dediler, birisi çıkıp o
tarihlerde top neredeydi ki diye sormadı.
'Görüşen yok,
görüştü diyen şerefsiz, ilgili arkadaşı ben gönderdim, derdi olan varsa bana
söylesin' diye İmralı'ya demir attılar. One minuteden destan çıkardılar,
Akdeniz'e White Sea diyerek yere çakıldılar. Davos, Oslo, Brüksel, Washington
derken sıfırı tükettiler.
Rüşvet aldılar: adı “darbe”
oldu. Yolsuzluk patladı, dış düşmanların oyunu gösterildi.
Para eritirken
basıldılar; montaja, dublaja bağladılar. Günah işleme özgürlüğünü icat ettiler,
sahte fetvalar düzenlediler, ulema dediler, besmele çekip kul hakkını yeme
kuyruğuna girdiler. Kara cehalet tedavisi olmayan bir hastalıktır. Bile bile
çelişkiye düşüp bir şey olmamış gibi davranmak da kızarmayan yüzün
habercisidir." diye olduğu gibi hamaseti tercih etmiş. Haber daha epey
uzun ya buraya kadarı değerlendirme yapmam için yetti..
Siz "ne var
bunda. Muhalefet lideri Cumhurbaşkanının sözlerini 'milletle alay ediyor' diye
algılayıp tepki göstermiş" diyebilirsiniz.
Tabi; ama Türkiye'de
basına yönelik baskılar dünya alemin malumu olmuşken; "sırf hoşa gitmeyeni
haber yaptığı için" yani "iktidarın milletin öğrenmesini istemediği
konularda milleti bilgilendirdi" diye bu ülkenin Cumhuriyetiyle yaşıt
gazetesinin genel yayın yönetmeni ve Ankara temsilcisi tutuklanınca tık
çıkarmazsanız; yine geçtiğimiz bu ülkenin siyasi anlamda önemli büyük
illerinden Diyarbakır'ın baro başkanının kimlerin öldürdüğünün açığa çıkması
için muhalefetin meclis araştırma önergesine iktidarın yanında partinin
"hayır" demesini sağlıyorsanız "bunda çok şey var demektir".
Kuşkusuz muhalefetin
iktidarı denetlemesi, iktidarla birlikte alenen birlikte davranışını gizlemeyen
Cumhurbaşkanının izlenen dış politikada yanlışları nedeniyle Rusya ile kriz
yaşanmasına; bu kriz sonucu yaşanacak olası doğal gaz sıkıntısı nedeniyle
Cumhurbaşkanının millete yönelik sözlerini eleştirmek de görevidir. Ancak ondan
önce 'dün CNNTÜRK'de izlediğim gibi iktidarın politikasının yanında olanların
bile basın özgürlüğünün çiğnenmesini savunamazken' bu konuda basın özgürlüğünü
ve adil yargıyı, bağımsız hukuku savunmak ve göz göre göre ülkenin yetiştirdiği
önemli bir hukukçununun "niçin? Kimler tarafından nasıl
öldürüldüğünün?" araştırılmasını sağlamak gerekmez mi?
Yani Can Dündar ve
Erdem Gül için "bunlar komünist" deyip geçer gibi, öldürülen
hukukçunun ölümüyle ilgili araştırma yapılmasını "o PKK'yı övdü" gibi
gerekçelerle "görmezden gelmek ne kadar doğrudur?" ya da "doğru
mudur?" Buradan bakınca o kadar önemli gündem maddeleri varken Bahçeli'nin
cumhurbaşkanına yaptığı bu muhalefet için sanırım "güler misin? Ağlar
mısın?" ya da "buyur burdan yak" argo deyimi çok denk düşüyor.
Yalnız burada yalnız
MHP'ye yüklenmek sanırım çok doğru değil. Çünkü öteki parlamento için ve dışı
muhalefet de adeta uyur gezer gibi.
Bu nedenle sözüm
bütün muhalefet partilerine; sadece parlamentodakiler değil 'parlamento dışı
olanlara da' ve meslek örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin ve
sendikalara. Sanırım hepsi kendilerine "ülkenin gündemiyle ne kadar
ilgiliyiz?" ya da "ilgili miyiz?" yoksa Bahçeli'nin yaptığı gibi
"laf ola beri gele" yapılan muhalefetle "yaşadığımız iç ve dış
sorunları aşabilecek miyiz?" dye sorgulaması özellikle günümüzde çok
önemli.
Çünkü iç ve dış
politikada çok önemli günler yaşıyoruz.
Yani bugün yaşanan
yanlışlardan "cumhurbaşkanı" veya "iktidar partisi sorumlu"
deyip böyle gündemi kekiğe yayan davranışlarla siyasete devam edersek
"herkes emin olsun. Bugün yaşanan yanlışların faturasını yalnız
cumhurbaşkanı veya yalnız iktidar partisi değil; topyekün seksen milyona
yaklaşan bütün Türkiye Halkı hep birlikte ödeyeceğiz"
Dünkü yazısında
Cengiz Çandar "bit yeniği" derken 'sanki' Rusya uçağının
düşürülmesinin Türkiye'nin dış politikada manevra olanağını elinden almak için
'daha açık yazarsam' "Birileri Rusya ile aramızı açıp bizi AB ye ve ABD ye
müdana etmek için" olduğu anlamında yazmıştı.
Yazısında
yaşadığımız dünyada hemen bütün önemli ülkeler dış politikada çok seçenekli bir
yol izlerken bizim tek seçeneğe mecbur tutulmamız için sanki 'iyi saatte
olsunlar' birilerinin bir tezgahıydı bu uçak düşürme ve on yedi saniyelik hava
ihlalini gerekçe yapıp son yılda önemli stratejik ortağımız haline gelen
Rusy'anın uçağını sorup soruşturmadan düşürmekle o tezgaha geldik demek istiyor
gibiydi.
Buradan bakınca
yukarıda yazdığım konuların hemen hepsi Bahçeli'yi çok alındıran ve çok üzen
cumhurbaşkanının "bizim millet çileye alışkındır. Gerekirse tezek
yakar" sözüyle Rusya ile ilgili krizi tırmandıran sözlerinden kat be kat
önemlidir.
Yani sanırım Bahçeli
artık bir partinin muhalefet lideri olarak miadını doldurmuş; uzatmaları
oynuyor gibi.
Ben yurttaş olarak
bütün muhalefet partilerinin ve iktidar partisinin yönetimlerini ülkenin
demokratik geleceği açısından çok önemsediğim için ve yöneticilerin tamamının
demokrasi açısından nitelikli olmalarını istediğim için 1 Kasım seçimlerinde
üçüncü muhalefet partisi konumuna düşen Bahçeli'nin cumhurbaşkanını
eleştirisini çok ciddiye almadım.
Sadece onun bu
eleştirel sözlerini fırsat bilip içinde yaşadığımız gündeme bir bakış attım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder