8 Şubat 2018 Perşembe

GEÇMİŞE BİR GEZİNTİ




Merhaba; bir süredir misafir kaldığım yer bir site. Şehrin yeni yapılaşan bir bölgesinde… Sitenin etrafı açık ve oldukça ıssız; çok rüzgar alıyor.

Gecenin bu saatinde dışarıda uğuldaya rüzgar uykumu kaçırınca kalktım ve bu aleti açtım.

'Hiç dağ başında kaldınız mı?' bilmem. Ben gençliğimde dağ başlarında çok kaldım. Oralarda da rüzgar ancak bu kadar uğuldardı. Bizim oralarda "ne kadar eserse o kadar yağar" diye bir söz vardır.

Eğer bu uğultu o sözün hakkını verirse ve az sonra rüzgar dinerse 'ne zaman dineceği belirsiz' yağmurun başlama olasılığı var. Çünkü buranın yağmuru öyledir.

Ben oldum bittim yağmurlu ve hele şimdi dışarıda uğuldayan rüzgara benzer rüzgar uğultusunda tipili havaları çok severim.

Öyle bir havada keyfime diyecek olmaz. Hayal dünyam çok geniş olduğu için bir de gençlik yıllarında oldukça hareketli bir yaşamım olduğu için tipili havalarda esen rüzgar beni alıp kendiyle birlikte savurup götürür bir yerlere.

Şimdi tipi olmasa ve salt uğuldayan bir rüzgar olsa da; gecenin bu saatinde yatarken yine aklımla gezintiye çıkmış, nerelere uğramıyorum ki?

Örneğin Antakya ve Lümeys'lerin evi geldi aklıma.

O yıllarda her Antakya'ya varışımda Lümeys'lere konuk olurdum. O evde anamın evindeki rahatlığı hissederdim. Çünkü Lümeys ve bir süre önce vefat eden kocası İlmeddin çok can insanlardı.

İşte onların evlerinde kaldığım sırada Lümeys'ten yattığım odadaki küçük pencereyi hep açık tutmasını isterdim. Çünkü gece boyu Asi koridorundan esen rüzgarın uğultusunu dinleyerek uyumanın keyfine doyum olmazdı.

"Şimdi Asi yine aynı Asi mi? Rüzgar aynı rüzgar mı? Armutlu'daki Lümeyslerin evi yerinde duruyor mu?" bilmem. Zaten benim için hiç fark etmez.

Beynime kazınmış o yılların Antakya'sı Asi Nehri, Köprü başı ve Armutlu Armutlu'nun sımsıcak insanları önemli benim için.

Çünkü o kadar yıl geçti beynimde hep aynı 'sanki dün oradaymışım gibi' tazeliklerini hep korudular.

Tabi bir onlar değil geçmişten tanıdıklarım. Çok var; hem de pek çok. Her bir yerde yaşanmışlıklarım ve o sırada tanıdıklarımdır benim en büyük zenginliğim, övünç kaynağım.

Şimdi gecenin bu saatinde binmişim dışarıda uğuldayan rüzgarın sırtına sabaha kadar kim bilir nerelere uğrayacağım.

Ve bu seyahate çıkmadan önce de duygularımı burada paylaşmak istedim. Umarım bir başka gün de bu gece rüzgarın sırtında gezindiğim yerlerde gidip gördüklerimi yazarım buralarda.

Hoşlukla, hoşça hep okumalarda kalın.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder