29 Ağustos 2017 Salı

AYDINLI DAYININ KURBANLIK HEKAYESİ


Rahmetli Aydınlı dayıyla bi tarihte yarenlik ederken "benim gurbanlık hekayesi var. Sene annaden. Hana yarenlik olsun" demiş ve anlatmaya başlamıştı.
"Gurban alam deyi Nazilli gurban bazarına giddim. Gerçi Garacasu'da da gurbanlık bazarı vadır. Emme Nazilli bazarı guvvatlı olur. Yanim çok galabalık olur. Hem bizim köye Nazilli da yakındır. Orda mal getiren epey tanıdık olur.
Neysem işde orda bi tanıdığıla gurban bazarlını eddim. El sıkışdık bin lireye tamam dendi. Tanıdık 'dayı para için canını sıkma gurbandan sonra verisin' dedi.
A gahbolu 'eh öyle olsun' de demi? Hayır olmaz. Çünkü prensibimdir veresiye dutasıya alış veriş edmen...
Neysem giddim pangıya bin lire çekdim. Gömlen şu cebine goydum. Nasıl olsa malı da bazarlı eddik ya. Götürüken parayı verin deyip gayfeye arkıdeşlen yanına giddim.
Üç beş arkıdeş bi masaya oturduk lafleyoz... Ya gahbı deyus ya, biz ordu laflaken gömlemin şu cebinden parayı çekmiş.
Tabi benim habarım yok...
Neysem bizel hoş beş eddikden keri ben arkıdeşlere 'bene müsade' dedim kakdım. Gidicen parayı vericen, danayı arkama dakıp köyü gidcen.
Gayfıdan çıkaken bi yoklandım bizim para uçmuş...
Ya, gayfeye gireken parayı gömlek şu cebine goydum. Onu aklım eriyo. Şükür matıflımadım da... Eee! Para neriye giddi o zuman?
Bi düşündüm. Benim gafa dang eddi. Biz arkıdeşelerile nafı daldımız zaman biri şöle yanıma doğru yanaşdıydı. Ben onu gayfacı sandıydım. Döyüs beni pangıdan beri takip edmiş. Arddeşlerile laflaken bene avsınladıp parayı şurdan usulca çekmiş.
Zaten böyle döyüsle böyle zamanda ortaya çıkamış. Ben biliyon. Öncüden çok akıdeşin canını yakdı bunla. Biliyon; emme ben kendime güveniyon. Öyle salak biri değilindir. Esgerde onbaşıydım ben" dedi.
O soluklandığı sırada ben "sonra ne yaptın" diye sordum. O "onu devecen ya. Gurbanlığı bene veren arkıdeş orda peydah oldu. Bene çırpınırken görmüş, yanıma geldi. Sordu. Ben de anladdım. 'Sene parayı vermek için pangıdan çekdim. Gideken veren deyodum. Gayfede arkıdeşlerile laflaken döyüsün biri parayı şu cebimden çekmiş' dedim. O güldü tabi. 'Dayı ben sene bayramdan sonra ver demedim mi? Ha bi laf dinliyeydin' dedi.
Ben 'olmaaz ben prensib sahabıyın. Öyle veresiye dutasıya elışveriş edmen' dedim" deyince ben dayanamayıp sordum "Parayı cebinden çektirdin. Kurbanı veresiye almadın mı?" dedim. O güldü "alamın heç. Giddim bangaya bi bin lire da çekdim. Onu verdim malcıya" dedi.
Sonra "senin anlecen elle bin lireye gurbalık alırkene ben iki bine almış oldum" dedi.
"Peki şikayetçi olmadın mı?" dedim. Gülümseyerek "olmadım. Zaa! Çeken döyüsün ihtiyacı varı ki bunu ediyo. Hırsızlık kötü zanaddır yeğen. Allah heç kimseyi hırsızlık edicek gada alçaldmasın. Halal osun. Benim hayrım osun deyip heç şikayetçi olmadım" dedi.
Ben gülerek "siyaset yaparak milleti soyanlar. Onlara da mı helal edicez?" diye sordum...
Aydınlı dayı ağız dolusu güldü sonra "sen lafı gine siyasete getirdin. Valla eyi siyasetcisin. Emme o millete soyanla var ya. Ben sene bişe deyen mi? Onlan aynaya bakıcek yüzü yokdur. Bakma sen onlan dakım elbiseyi çekip zart zurt eddiklerine. Valla deyon onlan aynaya bakıcek yüzü yokdur. İçine girdikleri toprağa bile ızdırap verir onla. Emme yokarda Allah va, bunları hep bilip duru. Sen heç marak edme, millete güven. Zamanı gelincek bunlan hepsinin tefterini dürüp ellene vere" dedi.
"Dayı bu zaman gelinceye kadar imanımız gevreyecek ama" dedim.
Şöyle baktı; "ne bu acalan. Hem sen bu millete ne verdin? Ne isdiyon? Emme marak edme. Bu milletin sinip durduna bakma sen. Onla öyle sine dura, emme bi kere bi 'yeter!' desin. İşde ozman tamamdır. Yanim tefter dürme vakdı gelmişdir" dedi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder