Rahmetli Aydınlı dayıyla bi tarihte yarenlik
ederken "benim gurbanlık hekayesi var. Sene annaden. Hana yarenlik olsun"
demiş ve anlatmaya başlamıştı.
"Gurban alam deyi Nazilli gurban
bazarına giddim. Gerçi Garacasu'da da gurbanlık bazarı vadır. Emme Nazilli
bazarı guvvatlı olur. Yanim çok galabalık olur. Hem bizim köye Nazilli da
yakındır. Orda mal getiren epey tanıdık olur.
Neysem işde orda bi tanıdığıla gurban
bazarlını eddim. El sıkışdık bin lireye tamam dendi. Tanıdık 'dayı para için
canını sıkma gurbandan sonra verisin' dedi.
A gahbolu 'eh öyle olsun' de demi? Hayır
olmaz. Çünkü prensibimdir veresiye dutasıya alış veriş edmen...
Neysem giddim pangıya bin lire çekdim.
Gömlen şu cebine goydum. Nasıl olsa malı da bazarlı eddik ya. Götürüken parayı
verin deyip gayfeye arkıdeşlen yanına giddim.
Üç beş arkıdeş bi masaya oturduk
lafleyoz... Ya gahbı deyus ya, biz ordu laflaken gömlemin şu cebinden parayı
çekmiş.
Tabi benim habarım yok...
Neysem bizel hoş beş eddikden keri ben
arkıdeşlere 'bene müsade' dedim kakdım. Gidicen parayı vericen, danayı arkama
dakıp köyü gidcen.
Gayfıdan çıkaken bi yoklandım bizim para
uçmuş...
Ya, gayfeye gireken parayı gömlek şu
cebine goydum. Onu aklım eriyo. Şükür matıflımadım da... Eee! Para neriye giddi
o zuman?
Bi düşündüm. Benim gafa dang eddi. Biz
arkıdeşelerile nafı daldımız zaman biri şöle yanıma doğru yanaşdıydı. Ben onu
gayfacı sandıydım. Döyüs beni pangıdan beri takip edmiş. Arddeşlerile laflaken
bene avsınladıp parayı şurdan usulca çekmiş.
Zaten böyle döyüsle böyle zamanda ortaya
çıkamış. Ben biliyon. Öncüden çok akıdeşin canını yakdı bunla. Biliyon; emme
ben kendime güveniyon. Öyle salak biri değilindir. Esgerde onbaşıydım ben"
dedi.
O soluklandığı sırada ben "sonra ne
yaptın" diye sordum. O "onu devecen ya. Gurbanlığı bene veren arkıdeş
orda peydah oldu. Bene çırpınırken görmüş, yanıma geldi. Sordu. Ben de
anladdım. 'Sene parayı vermek için pangıdan çekdim. Gideken veren deyodum.
Gayfede arkıdeşlerile laflaken döyüsün biri parayı şu cebimden çekmiş' dedim. O
güldü tabi. 'Dayı ben sene bayramdan sonra ver demedim mi? Ha bi laf dinliyeydin'
dedi.
Ben 'olmaaz ben prensib sahabıyın. Öyle
veresiye dutasıya elışveriş edmen' dedim" deyince ben dayanamayıp sordum
"Parayı cebinden çektirdin. Kurbanı veresiye almadın mı?" dedim. O
güldü "alamın heç. Giddim bangaya bi bin lire da çekdim. Onu verdim
malcıya" dedi.
Sonra "senin anlecen elle bin
lireye gurbalık alırkene ben iki bine almış oldum" dedi.
"Peki şikayetçi olmadın mı?"
dedim. Gülümseyerek "olmadım. Zaa! Çeken döyüsün ihtiyacı varı ki bunu
ediyo. Hırsızlık kötü zanaddır yeğen. Allah heç kimseyi hırsızlık edicek gada
alçaldmasın. Halal osun. Benim hayrım osun deyip heç şikayetçi olmadım"
dedi.
Ben gülerek "siyaset yaparak
milleti soyanlar. Onlara da mı helal edicez?" diye sordum...
Aydınlı dayı ağız dolusu güldü sonra
"sen lafı gine siyasete getirdin. Valla eyi siyasetcisin. Emme o millete
soyanla var ya. Ben sene bişe deyen mi? Onlan aynaya bakıcek yüzü yokdur. Bakma
sen onlan dakım elbiseyi çekip zart zurt eddiklerine. Valla deyon onlan aynaya
bakıcek yüzü yokdur. İçine girdikleri toprağa bile ızdırap verir onla. Emme
yokarda Allah va, bunları hep bilip duru. Sen heç marak edme, millete güven.
Zamanı gelincek bunlan hepsinin tefterini dürüp ellene vere" dedi.
"Dayı bu zaman gelinceye kadar
imanımız gevreyecek ama" dedim.
Şöyle baktı; "ne bu acalan. Hem sen
bu millete ne verdin? Ne isdiyon? Emme marak edme. Bu milletin sinip durduna
bakma sen. Onla öyle sine dura, emme bi kere bi 'yeter!' desin. İşde ozman
tamamdır. Yanim tefter dürme vakdı gelmişdir" dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder