26 Ağustos 2017 Cumartesi

Taş atan çocukları anlamadan barış içinde bir gelecek olamaz














  


taş atan çocuklar ile ilgili görsel sonucu

06.02.2015 12:24:37

Adına "çözüm süreci" denen AKP ile HDP arasında başlayan bunların dışında hemen herkes için bir sır olan görüşmeler devam ediyor.

Yine çok şey biliyor pozunda kimi insanlar İmralıya gidip geldi. Sanırım bu son gidip gelişten sonra açıklama yapılma ihtimali varmış!!!

Medya veya muhalefet veya halk ancak bu süreçte HDP adına İmralı'da Abdullah Öcalan'la görüşmeye gidenlerin giderken veya dönüşte resim verenlerin verdikleri 'çok önemli şeyleri bilen' veya "çok önemli şeyler yapan' kişi pozlarına bakarak sürecin nasıl devam ettiğini anlamaya çalışıyor gibi.

Eğer yüzleri asıksa işlerin çok ciddileştiğini, gülümsüyorlarsa görüşmelerde işlerin iyi gittiğini yorumu yapmaya kalkanlar çok da haksız sayılmaz hani.

Ve maalesef hemen hemen hiç kimse bu Kürt sorunu; yani Doğu ve Güneydoğu'daki kanlı çatışmalar 'nasıl başladı? Niye başladı?' gibi soruları umursamıyor.

Yani 12 Eylül faşist cuntasının o yıllarda Kürt Halkına karşı yediden yetmişe kadın erkek, çoluk çocuk hemen hepsine niçin yoğun baskı ve işkence uyguladığını hiç sorgulamıyor.

Öyle olunca da cuntanın amacının Kürt ve Türk Halkının birlikte demokrasi ve demokratik toplum mücadelesi vermesinin önünü kesmek olduğunu; bu amaçla yapılanların Kürt Türk düşmanlığını derinleştirmek olduğunu da anlamıyor tabi.

Dolayısıyla bu baskı ve zulüm sonucu Kürt Halkının 'Bülent Arınç'ın bana yapılsa ben de dağa çıkardığım dediği gibi' dağa çıkışı; yani ölümü göze alış nedeni de anlaşılmadığı için de dağa çıkan o genç hatta çocuk yaşta kız ve erkek çocuklarının öfkesinin nedeni anlaşılamıyor.

Bu yazdıklarımdan yazının başlığına dönersem; o gençlerin öfkesinin anlaşılamayıp Kürt sorunun çözümü kimi siyasetçilerin siyasi oyuncağı olarak devam eder ve Kürt Türk Alevi Sünni Türkiye Halkı arasında kalıcı barış sağlanamazsa bilelim ki; bugün taş atan çocuklar yarın eline silah alıp kurşun atan çocuklara dönüşecektir.

Çünkü insanların en masumu en hilesizi çocuklardır. Çocuklar gözlerinin önündeki haksızlıklara büyükler gibi omuz silkmez, birbirlerine ilişkilerinde arkadaşları veya başkaları tarafından hor görülmeye, küçümsenmeye veya ana babasının hor görülüp küçümsenmesine büyükler kadar tahammül edemez ve hemen tepkisini kor.

Yani o çocuklar her gün oturdukları şehir ve kasaba sokaklarında askerlerin ve polislerin bir takım araçlarla dolaştığını görür ve eve geldiğinde ana babası veya abisi ablası tarafından o asker ve polisler için sürekli kötü şeyler işitirse o çocukların asker ve polise öfke duymasının, taş atmasının önüne kimse geçemez.

Ve o öfkeyle büyüyen çocukların oluşturduğu bir toplumsal yapıda ise bir barıştan asla söz edilemez.

Çünkü bu çocuklarla ilgili bir de madalyonun öteki yüzü; yani Türk çocukları yanı var. Kürt çocukları nasıl öfkeyle büyüyorsa; benzeri öfke de Türk çocuklarında oluşuyor.

Çünkü onların da ana babası, abisi, ablası evde tv ekranındaki çatışma vb. haberlere bakıp bakıp Kürtlere öfke kusuyor ve o çocuklar da o öfke ve küfürleri duyarak büyüdüğü için Kürtlere karşı öfkeli büyüyor.

Buradan öne çıkarmak istediğim Kürt sorununun toplumun yarısını temsil eden iki partinin siyasi manevra alanı olmaktan çıkarılıp Türkiye'de kitleleri siyasal, demokratik ve ekonomik bakımdan halkı temsil eden tüm tarafların taşın altına elini koyup Kürt sorununun çözümünde bir araya gelmesi gerektiğini; çünkü bunun Türkiye Halkı için yaşamsal önem taşıdığını vurgulamaktır.

Yoksa taş atan çocukları fişleyerek veya buna benzer önlemlerle o çocukların içinde büyüyen öfkesinin önüne geçemezsiniz ve bu çözümsüzlüğün veya çözüm sürecinin İmralıya gidip gelişte takınılan bir takım mafya vari görüntülerle halkın kafasında oluşan umutsuzluğun yarattığı öfkeyle büyüyen Türk ve Kürt gençlerinin birbirine düşman olarak büyümesinin önüne geçemezsiniz.

Bunun sonucunda 12 Eylül faşist cuntasının Kürt ve Türk Halkını ebediyen düşman edip çatıştırma politikasının birer aracı durumuna düşmekten ve derinleşen bu düşmanlık sonucu Kürt Türk Alevi Sünni Türkiye Halkının yaşamını cehenneme çevirenler olarak tarihin sizi lanetlemesinden asla kurtulamazsınız.

Son olarak yazacağım; Kürt sorununu gerçekten ciddiye alıp Kürt ve Türk Halkına çözüm umutları vermek şarttır. Ayrıca o çocukları fişlemekten, değişik biçimlerde cezalandırmaktan da vazgeçilip, onları anlamaya çalışmak şarttır.

Onların bugün kafalarında oluşan o öfke ve kinin derinleşmesini önlemek için de mutlaka gerçekten konusunda bilimsel anlamda uzman olanların yoğun yardımına başvurmalıdır.


Yoksa yarın gerçekten çok geç kalınmış olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder