Merhaba;
dün gece belgesel izlerken Nazım Hikmet’in “yaşama dair” şiirinde “yaşamayı ciddiye alacaksın” dedikten sonra verdiği örneklerden “mesela bir sincap” gibi
sözleri aklıma geldi.
Bilirsiniz
yılanların doğal menülerinde bütün kemirgenler gibi sincaplar da vardır; hatta
belki lezzetli olduğu için yılanın önde gelen yemeklerindendir sincap. Bende
bunu böyle bildiğim için belgeselde sincabın yılana kafa tuttuğunu görünce
şaşırdım tabi.
Engerek
gibi bir yılan sincaba hücum ediyor. Sincap kaçacağına zıplayıp yılanın
kafasına bir kakmak atıyor. Acayip bir şeydir av ve avcının kıyasıya savaşı;
ama bu savaşta av avcı tarafından yenmemek için savaşır. “O zaman bu sincaba
noluyor da? Fırlayıp kaçmıyor; kendine saldıran yılanın saldırını
savuşturduktan ona niye hücum ediyor?” işte zurnanın zırt dediği delik gibi
sincabın savunma nedenini anladım.
Sincap yılanla ‘bir yiyecek olup olmayacağı kavgasını değil’ yaşamak kavgası veriyordu. Yani Nazım Hikmet’in dediği gibi ciddiye
almış savaşıyordu; çünkü hemen ileride kovuğun içinde sincabın iki yavrusu
korkuyla titreşip analarının kavgasını izliyordu. Onları görünce "haa!" dedim ve 'ağzı açık kalmış ayran budalası gibi' ağzım açık o kavgayı izlemeye başladım.
Ya arkadaş! sincap yılana “benim ölümü çiğnemeden yavrularımı yedirmem sana” der
gibi savaşıyordu. Sincabın saldırıdan sonra sıçrayıp kafasına bir
tokat atmasından yorulan yılan ‘baktı burada pabuç pahalı’ sincaba baktı ve
büzüldü ve geriye kaçıp gitti.
Sanırım
yılan bu sırada içinden “ben buna teslim olmazdım ya!” diye söyleniyordu. Öyle veya yılan kaçıp giderken
sincap yılanın arkasından "yaşamayı ciddiye alıp ‘ölümüne savaşarak’ yavrularını yılana yem
etmemenin haklı gururuyla" baktı; sonra sıçrayıp
yavrularının yanına gitti.
Bu görüntüyü başka izleyen de mutlaka vardır. Yutupta falan var.
Valla
aynen böyleydi durum ve sincap-yılan savaştı. Kazanan sincap oldu.
Belgesel
izlerken içimden “biz bu alemden öğrenecek çok şey var; sanırım kendimizi
onlardan üstün gördüğümüz için onların bu davranışlarını “iç güdüsel” deyip
gülüp geçiyoruz. Ama vahşi doğada yaşam kavgasının dayanılmaz örneklerine
bakınca bence asıl içgüdüsel davranan; yani içgüdü olarak var olan çalıp,
çırparken; çocuklarının geleceğini düşünmeden doğayı, vahşi doğayı katleden;
yakıp yıkarken beynini kiraya verip iç güdüsel davranan asıl insan; yani biziz
galiba" dedim
Pek
çok hayvan davranışı gibi sincap yılan kavgasının; özellikle sincabın
yavrularını ölümüne korumayı göze alması bende bu düşünceyi uyandırdı.
Bu
yazıyı okuyan kişi iç güdüsel olarak yazdıklarıma “hikaye” demesin.
Nationalcograpi kanalının belgesellerini izlesin.
Bence özellikle şu sıra
giderek cinnetleşen davranışlarla yaşamayı, yaşatmayı değil ölümü, ölmeyi,
öldürmeyi öne çıkaran insanın, insanlığın o derslere çok ihtiyacı var. Çok ihtiyacımız var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder