23 Ocak 2017 Pazartesi

BUGÜN TOPLANAN ASTANA ZİRVESİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ


Merhaba; bugün 23 Ocak. Kazakistan'ın başkenti Astana'da adına ASTANA ZİRVESİ denen toplantı başlıyor? Kimin kiminle temsil edilerek katıldığı belli değil; ama ilk günün havası bir şekilde iç ve dış medyaya mutlaka yansıyacak.

"Mızrak çuvala sığmaz" öz deyişi gibi ülkeler iç politikadaki gelişmeleri pekala alalanıp bulalanabilir ve doğruların anlaşılması önlenebilir veya zorlaştırılabilir veya zor zahmet bir yerlerde uzun süre saklanabilir.

Ama dış politikada söylenecek yalan, yanlış bilgiler mızrağın çuvala sığmadığı gibi çuvalın bir yerinden sivrilir çıkar.

Bunun bölgemizde yakın tarihte en canlı örneği ABD nin Irak'ta "kitle imha silahı ve nükleer silah üretiliyor” bahanesiyle Irak'ı işgal etmişti. Bunun yalan olduğu "Irak yakıp yıkıldıktan sonra da olsa" ortaya çıktı.

Neyse diyeceğim o değil. Bugün Türkiye'nin geleceği için en önemli gündem maddesi referandum sonuçları olarak gösteriliyor. Elbet referandum sonucu Türkiye'nin 'sittin sene' geleceğini belirleme yetkisi niteliğinde ve çok önemli.

Bence en az bu kadar önemli olan Türkiye'nin Astana görüşmelerinden gardı tümden darmadağın olmadan "bugün cumhurbaşkanı dahil herkesin yanlış gördüğü politika sonucu" bulaştığı Suriye ve Ortadoğudan bu bulaşıklıktan olabildiğince arınmış bir sonuçla çıkması.

"Olabildiğince" dedim. Çünkü  Ortadoğu'ya daha doğrusu Suriye'ye bulaşmanın sonucu başlayan mülteci akınının ülkenin Türkiye ekonomisine yaptığı ekonomik ve sosyal tahribat; orada üreyen terörün Türkiye'ye bulaşıklığı, Güney sınırımızda etnik kimlik ve inanç farklılıklarımızı doğrudan etkileyen sonuçlarının güney sınırlarımızın güvenliği açısından yarattığı olumsuzluklar öyle ‘az buz’ bulaşık sonuçlar değil ve bu bulaşıklıklardan tümüyle arınmak ‘belki’ kuşaklar boyu sürecek ve bugün bu zirvede Türkiyeyi temsil eden ve dünkü politikayı uygulayıp yukarıdaki yanlışların sonuçlarının sorumlusu olan bir iktidarla AKP iktidarıyla bu süreç götürülecek.

Yani “anayasa değişikliği sonucu ne olursa olsun?” bu böyle.

Yani en azından normal seçim zamanı olan 2019 yılı genel seçimlerine kadar bu böyle.

Yani diyeceğim “anayasa referandumu sonuçları ‘sonuç ne olursa olsun’ Türkiye’de  bir iktidar değişikliği sonucu vermeyecek.”

Referandum sürecinin heyecanıyla “nerede hareket orada bereket” bakış açısıyla Türkiye'nin siyasi gerçeği unutulur veya unutturulursa “bu ancak Türkiye'yi dış politika açmazından sıkıştırıp alabora etmek isteyenlerin; yani ‘ham hum şaralop’ deyip ‘bütün geleceğimizle bizi yutmak isteyenlerin yoluna taş döşemek; yani işçilik yapmak olur.”

İnternette bugün toplanıp toplanmadığını araştırdığım ASTANA zirvesinin benim düşünceme ilk yansıması bunlar.

Yani diyeceğim nerede neyle meşgul olursak olalım gündemin gerçeklerinden kopmadan ve yurttaş sorumluluğuyla gündemi takip etmek 'bence' doğru olandır.

Bu düşüncenin ürettiği tespitleri kendi blogumda yazdım ve buradan paylaştım.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder