Bizim dış politika "dön baba dön" diye özetlenebilir. Ya da "benim oğlum bina okur. Döner döner yine" okur. Bir yıl önce bugün Radikal blogdan paylaştığım bu yazıda olduğu gibi.
27.11.2015 19:16:29
- Hani derler ya "siyasette yarın ne olacağı bugünden kestirilemez" diye. Sanırım dış politika için de öyle.
- Ben bu yazıyı yazarken Rusya ile ilişkiler gerildikçe gerildi.
- Daha geçen hafta veya G 20 toplantısı öncesi veya sonrasında hatta Rus savaş uçağının düşürüldüğü günün öncesi "Türkiye ve Rusya savaş sınırına gelecek" dense herkes bunu diyene "amma komplocusun ha!" diye tepki gösterirdi; ama oldu.
- Suriye'nin Türkiye sınrında Türkiye'nin Suriye'ye tepki olarak aldığı angajman kuralları geldi stratejik ortak olan iki ülkenin ilişkilerine vurdu.
- Sınır ihlali sonucu ilişkiler neredesye iki ülkeyi savaş için karşı karşıya getirdi.
- Oysa Türkiye seri şekilde Rusya'ya "uçaklarının Suriye uçağı sanıldığı için düşürüldüğünü" söyleyip özür dileyebilirdi.
- Askeri yetkililerin ve cumhurbaşkanının Fance 24'de yaptığı açıklamada söylediği gibi uçağın kime ait olduğu bilinmeden düşürüldüğü açık.
- Yani işin başında iki ülke diplomatik yollardan bu konuyu pek ala kamuoyuna yansımadan halledebilirdi; ama bizim cumhurbaşkanı da Putin de nedense bu konuyu iç politika malzemesi yapmayı seçti.
- Öyle ki bugün bizim cumhurbaşkanı Bayburt'ta "Putin'i aradım telefona çıkmadı" derken deneyimli dış işleri bakanı Lavrov "Erdoğan'dan böyle bir telefon gelmedi" diyor.
- Buradan anlaşılan özellikle bizim cumhurbaşkanı Rusya ile gerilen ilişkileri tepe tepe kullanmaya daha çok devam edecek gibi.
- Ancak "nereye kadar?"
- Çünkü bugün gelinen nokta hiç iç açıcı değil.
- Yani cumhurbaşkanı 30 Kasım'da Paris'te dünya liderlerinin katılacağı toplantıda Paris'te Putin'le görüşebileceğini söylese de; karşılıklı bu kadar yalanlamadan sonra Paris'te 'oldu bir ilişki sağlandı' orada konuşulanların yeniden dışarıya aktarılımında onlara kim güvenecek?
- Yani karşılıklı bu kadar suçlama ve yalanlamadan sonra bugünden yarına bu ikili ilişkilerin normalleşmesi hiç kolay değil.
- Çünkü dün Holande yanına alan Putin sanki dış dünyadan kendine bu konuda destek arar gbi bir görünüm içinde CNN intrenarionalde Türkiye'yi; daha doğrusu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı suçlamaya devam etti.
- Peki şimdi ne olacak? Cumhurbaşkanı Rusya ile geliştirdiği ilişkilerine güvenip "siz olmazsanız Şangayh beşlisi var. Türkiye gider orada yerini alır" diye neredeyse rest çektiği AB'liğine dönüp yeniden soğuyan ilişkilerini geliştirip yönünü oraya yöneltebilecek mi?
- CNNTÜRK haberlerinde Türkiye'nin Ruya ile yaşadığı kriz sonrası; daha önce "siz de kim oluyosunuz. Benim yeni dostlarım var" diye rest çektiği AB ye yeniden dönebileceği konusu vardı.
- Yani Türkiye Rusya ile gerilen ilişkilerin yarattığı yalnızlıktan kurtulmak için yönünü tekrar AB'ye döndürebilirmiş.
- Ancak yeniden AB'ye dönüp dondurulan ilişkilerini yeniden güçlendirmek o kadar kolay mı?
- Yani sadece mülteci krizinin verdiği avantajla Türkiye bunu sağlar mı?
- Eğer Türkiye'nin böyle bir düşüncesi varsa; işte orada durup düşünmek zorunda.
- Yani gerçekten kendine çok samimi bir müttefik bulmak için AB ile ilişkileri geliştirmek istiyorsa Kopenhank kriterlerinde istenenleri yapıp yapamayacağını gözden geçirip bu konuda AB'ye samimi mesajlar vermek zorunda.
- Yani "ben mültecileri tutarım. Yeter ki siz beni alın" gibi uçuk kaçık yaklaşımlarla bunu sağlamak olanaksız.
- Davutoğlu yeni hükümet programında bir takım olumlu mesajlar verse de yetmez.
- Haber yaptıkları için gazeteci tutuklayan bir ülke ağzıyla kuş tutsa AB'liğiyle ilişkilerini geliştiremez. AB. demokatik kamuoyu buna asla izin vermez.
- AB vatandaşları haber yaptığı için gazeteci tutuklamayı, hukukun hiçe sayılmasını kabul etmez
- Hele tek adam diktatörlüğü görünümü içinde olan uygulamalarında hukukun, yagının bağımsız olmadığı izlenimi veren, cumhurbaşkanının isteği üzerine gazeteci tutuklanan bir ülkeyle aynı ittifak içinde olmayı asla kabul etmez.
- Yani Türkiye bugünden yarına belki kendine "yeni yeni düşmanları kolay üretebilir; ama bugünden yarına yeni dostlar edinmesi; hele demokrat dünyadan bu dostluğu edinmesi" çok zor; hatta olanaksız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder