2 Kasım 2016 Çarşamba

ANAM BİLDİYDİ



02.11.2015 07:58:21
A+ A-

  • Merhaba; cumartesi günü hastanede babamın yanında buluştuğum anam “oğlum seçimi gine bunlar gazanıcek” demişti.
  •  
  • “Bunlar” dediği AKP'ydi... 
  •  
  • Ben “gız ana; sen müneccim mi oldun? Nerden biliyorsun?”” dediğimde “hı ı oğlum. Valla seçimi bunlar gazanıcek” diye ısrar etti. Nereden bildiğini ısrarla sorunca “bu adam ‘cumhurbaşkanı için’ çok rahat. Sen televizyonda görmemişin… Her şeyi halletmiş ki; çok rahattı” demişti.
  •  
  • Tamam anam bilmişti bilmesine de. Onca uzman, anketçi falan filan “onlara ne demeli?”
  •  
  • Gerçi içlerinde bir ikisi bu kadar değil de buna yakın tahmin etmişti.
  •  
  • Mesela Radikal’den Murat Yetkin seçim sonuçlarını “AKP MHP arasındaki otoban belirleyecek” demişti. Gerçekten MHP'nin oy kaybını AKP'ye ilave dersen o haklı.
  •  
  • Onun için ben diyorum ki “bunları bir araya toplamalı”. Yani Murat Yetkin’i Adil Gür’ü Sencer Ayata’yı Sonar’ın başkanını gözlerinin gülümseyişinden içinden AKP'nin geçtiğini baştan belli eden anketçi bir var onu. Başka bu konuda yazan çizenleri, siyaset yapanları, özellikle solda siyaset yapan veya konuşanları tabi ‘aydınları da’ bi araya toplayıp bu sonuçları sormalı.
  •  
  • Örneğin Murat Yetkin’e “tamam sizin işaret ettiğiniz bantta direksiyon AKP kırıldı diyelim. MHP oylarını AKP'ye eklersek siz haklısınız. İyi de HDP'nin üçü nereye gitti. Bunların hadi % 1 CHP'ye gitti. Ya % 2 si nerede?
  •  
  • 7 Haziran’da seçim’e katılım % 86'ıydı. Şimdi % 76 diyorlar. Bu on puanlık seçmen nereye gitti? Bunların CHP'li seçmen olduğunu söylemezsiniz. Çünkü CHP'liler kendilerini çok bilinçli görüp ‘AKP'ye oy verenleri makarnacı kömürcü sürü’ diyordu. 'Halbuki Kurtuluş Savaşı o makarnacı, kömürcü diye suçlananlarla kazanılmıştı. Kadera bakın ki şimdi solcusu, aydınnı da ayni CHP'liler  gibi kimileri kendilerine bakmayıp şimdi onları makarnacı, kömürcü diye küçük görüyor ya neyse'
  •  
  • Siz şimdi bilinçli aydın seçmeni; yani kendilerini öyle sayanları ‘seçimleri bırakıp tatile gitti’ diyemezsiniz. Bu sonra hem bilime hem de ‘aydın’ denen kimliğe karşı çok ayıp olur.
  •  
  •  
  • İyi de makarnaya kömüre muhtaç olanı da ‘tatile bunlar gitmiştir’ diyemezsiniz. Tatil parasını nereden bulacaklar? Ha ‘belki bunlarda para boldur; ama pintiliklerinden parayı saklayıp makarna ve kömüre talim ediyordur’. diyecelsiniz. İyi de o zaman ekonomistlerin iki de bir ‘tüketim toplumu olduk’ dedikleri tüketimi artıran tüketici kimler?
  •  
  • Ayrıca HDP'nin 1 paunı CHP'ye gittiyse 2 puanı nerde. Siz şimdi bu iki puana denk gelen Kürt’ün karı koca mayoyu alıp cümbür cemaat denize gittiğini söylerseniz işte o zaman kapışırım sizinle.
  •  
  • Onun için anketçi, uzman ve de gazetenin köşelerini işgal edenler ve tabi siz de sayın Yetkin. Ben tırlatmadan çabuk söyleyin ‘bu yüzde onluk seçmen nereye gitti?’ Bir. Daha iki ay önce yana yakıla AKP'den şikayet edip ‘oh! Kurtulduk’ diye neredeyse göbek atacak gibi olan Türkiye Halkı ve sekiz puanlık AKP seçmeni ne oldu da yeniden AKP'ye döndü? İki. İstatistik bilimi diye bir bilim var. Üç... Siz bunları söyleyip; istatikstik bilimini de tak attıracaksınız ve de bu seçim sonucunu seksen beş yaşındaki bir koca karı bilecektiyse; siz ne diye ‘uzmanız, siyaset adamıyız, yazarız, çizeriz, solcuyuz, devrimciyiz, şucuyuz bucuyuz ya da aydınız falan diye ortalıkta’ zortuluyorsunuz? Çabuk cevap verin; vallahi bir ağzımdan baklayı çıkarırsam sizin yeddi ceddinizi ve de sülalenizi sizi g.i.d..i a..g. s..m. a . y. ı. n. a h.ş r t.m..a .k. ş m..l.r” diye bu sonuçlara üzülen yurttaşlar kafayı sıyırıp saydırmaya başlarsa sizce haksız sayılırlar mı?
  •  
  • İşin şakası bir yana “iyi günler yaşamıyoruz”. Biz siyaset biliminin ve de hukukun tepetaklak atıldığı bu günleri yaşarken farkında olmadan geleceğimizi de karartıyoruz.
  •  
  • AKP on üç yıldır iktidarda. Bir kuşak bu iklimde yetişti.
  •  
  • Geçtiğimiz 92. Yılını kutladığımız cumhuriyet kolay kurulmadı. İnsanların en umutsuz olduğu bir dönemde bugün için değerini unuttuğumuz Mustafa Kemal isimli bir lider onlara umut verdi.
  •  
  • Zor bir kurtuluş savaşından sonra Yunus Nadi gibi bir aydın kimliğin Kazım Karabekir gibi Kurtuluş Savaşı kahramanının “boşuna uğraşıyorsunuz. Otuz yılda yüzde onuna bile ulaşamazsınız” dedikleri Latin alfabesiyle okuma yazma kurslarına 1928 yılında Millet Mektepleriyle çıkıp beş yılda yurttaşın yüzde yirmi beşine okuma yazma öğretme başarısını elde etti. Aynı yıllarda açılan okullarla bugünün kuşaklarının yetişmesini sağladı. Bugün onu beğenmeyen, hakkında atıp tutan kim varsa hepsi de onun açtırdığı okullarda onun eğitime verdiği gayretle yetişti.
  •  
  • Diyeceğim o ki; bugün kaybedilmiş olabilir; ama hiç olmazsa geleceğimizi kurtaralım. Bana göre bunun bir tek yolu var. Bugünden itibaren çocuklarımıza ve torunlarımıza kitap okuma alışkanlığı kazandırırken kendimize de o alışkanlığı kazandırmalıyız ki; söylenenleri ve okuduklarımızı anlayabilelim.
  •  
  • Yoksa geçtiğimiz iki yıl önce birinin çıkıp “atmış yıl önce İran’da Muasddık’ı biz devirdik” dediği gibi istatistik biliminin bile takla attırılarak alınan bu siyasi sonuçlar için yarın bir otuz kırk yıl sonra birinin çıkıp “o sonuçları biz hazırladık” demesi işten bile değil.
  •  
  • Kimse komplo teorisi yaptığımı söylemesin.
  •  
  • 1982 yılında Bekaa vadisindeki kuruluşu sırasında cümle alem istihbarat örgütlerinin gelip işbirliği teklif ettiği; ancak o yılların haşin iktidarı 12 Eylül’ün göremediği ya da görmezden geldi. Geçtiğimiz ayda AP nin ağır topu İsmet Sezgin’in açık açık “biz daha doğrusu devlet PKK'yı çok kullandı” dedi.
  •  
  • Bugün PKK'nin eli kanlı bir terör örgütü denince cümle alem 'solcu' karşı çıkılıyor.
  •  
  • Halbuki PKK'nın lideri Abdullah Öcalan bu durumu 1986 da M. Ali Birant’a verdiği röportajda açık açık söylemiş. Röportaj orada duruyor.İnanmayan girip baksın.
  •  
  • Siz şimdi bu yazıklarıma bakıp “seçim sonuçlarıyla bu durumun ne alakası var? Sen anlaşılan beklediğin sonucu bulamadın ona buna bok atıyorsun” diyebilirsiniz.
  •  
  • Benim istediğim sonuç Kürt ve Türk Halkının barış içinde geleceğinde yana demokratik bir sonuçtu.
  •  
  • 7 Haziran sonrası sanki biri düğmeye bastı.  Sanki PKK HDP'nin meclise girmesinden çok rahatsız oldu ve iktidarın kimi baskı politikalarına ve güvenlik güçlerinin kimi operasyonlarına ‘sanki’ çok sevinmiş gibi ve bekliyormuş gibi ’ hemen birden silahlı saldırıya geçti. Bomba üstüne bomba patlattı, pusu üstüne pusu kurdu.
  •  
  • Terörün saldırıları sonucu ölen 200 yurttaşa denk düşecek şekilde o sayıya denk düşecek sayıda polis ve güvenlik mensubunu öldürdü. 100'ün üzerinde yurttaşı Ankara’da öldürüldüğü gün Diyarbakır ve Erzurum’da iki güvenlik görevlisinin şehit edildi.
  •  
  • Bunlara bakıp da başka türlü düşünmek elde mi?
  •  
  • Ancak ben ne yazarsam yazayım benim yazdığıma tepki gösteren ve kendini ‘solda ifade eden’ birçok kişi çıkacaktır. Onlar da PKK saflarında öldürülen Kürt gençleri gerekçe olarak sunacak “peki! Bunlara ne diyorsun?” diyecektir.
  •  
  • Ben istediğim kadar M. Ali Birant’ın röportajına işaret etsem de anlamaları olanaksız.
  •  
  • Binlerce Kürt insanına veya gencine PKK'nın Kürtlerin özgürlüğü için savaşan örgüt diye sunulduğu Bülent Arınç’ın ‘Gülten Kışanak’a yapılanlara bakıp’ “bunlar bana yapılsa ben de silahı alır dağa çıkardım” dediği gibi 12 Eylül’ün Kürt Halkını dağlara kaçırttığı Şemdin Sakık’ın dediği PKK'nın gelip onları bulduğunu yazayım değişmez.
  •  
  • Hani “sen istediğini söyle. Karşındaki anlayabildiği kadarını anlar” dediği gibi.
  •  
  • Hani demem o ki; olayları aklın ve bilimin ışığında anlamaya çalışalım artık. Çünkü vakit geldi de geçiyor.
  •  
  •  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder