Bugün Dünya Engelliler günüymüş.
Yazımın başlığı aslında yazımın özeti gibi. Çünkü bana göre insanın ön yargı esareti onun en büyük engelidir. Onun kendini yaşamı doğru sorgulayabilmesi; doğru anlayabilmesi için öncelikle ön yargı duvarlarıyla çevrili dünyasının dışına çıkabilmesi gerekir. Ancak o zaman ötekini anlayabilir. Onun sorunlarının farkına varabilir ve üzerine düşen insani görev neyse onu yerine getirebilir. Yoksa ön yargılarının esiri olduğu sürece bırakın başkasının yarasına melhem olmayı kendine derdine bile yararı olmaz.
3 Aralık 2015 tarihinde paylaştığım yazı var.
03.12.2015 10:02:39
- Bugün Dünya Engelliler günüymş.
- Televiyonlarda engelliler için programlar var.
- Programı yapanlar ekranlara engellileri çıkarmışlar, en duygulu sesleriyle onların sorunlarını anlatmaya çalışıyorlar.
- Ne kadar belli etmeseler de ses tonlarında onları acıyan ifadelerle onların sorunlarını ekrana yasıtmaya çalışıyorlar.
- Çok bilinen bir söz "bir gün herkes engelli olmaya adaydır".
- Türkiye nüfusunun yüzde onu engelliymiş. Engelliler iki türlü. Doğum öncesi veya doğum sırasında oluşan engeller. Doğduktan sonra yaşarken yaşanan engelli olmalar.
- Bir de benim gibi sağlık sorunları sonucu engelli olanlar.
- Bence bu engellilerin sorunları onları çok rahatsız etmiyor. Çünkü o insanlar alışıyor o engellere.
- Onları çok üzen 'bence' onların yaşamlarını cehenneme çeviren kendini sağlıklı zanneden insanlar.
- Bunları hayatın her alanında görebilirsiniz.
- Bunları sıradan insanlardan, otobüs şöförlerine, belediye başkanına, valiye, genel müdüre bakana hatta başbakana kadar her yerde bulabilirsin.
- Onların kafalarında engel olmasa; eminim o engellileri fark eder ve yaşamı onlar için normal yaşanabilir hale getirirler. Burada sözüm engellileri her daim hatırlayanlara deği tabi.
- Yani engellileri yılda bir gün hatırlayıp sorunlarını dile getirme bence hamamın namusunu kurtarmaya çalışan tellakın durumuna düşmektir.
- O Tellak hikayesini rahmetli Hasan Pulur'dan okumuştum.
- Şimdi yeri olmadığı için yazmadım.
- Eğer yaşamın her alanında; yoldan, kaldırımlardan, toplum ulaşım araçlarına kadar hemen her yerde engelliler için düzenlenen, onlara ayrılan yerleri kullanmaktan vazgeçer; o yerleri engellilere bırakma insan duruşunu gösterebilirseniz emin olun engelliler için üzerimize düşen insani görevi en iyi şekilde yerine getirmiş olursunuz.
- Yoksa yaşamın içinde o engellileri hiç umursamayacak, onların haklarına hiç saygı göstermeyecekseniz rahat bırakın engellileri. Onları acıyan ifadelerle yılda bir kere hatırlama zavallılığına düşmeyin.
- Onların kimsenin acımasına, acındırmasına ihtiyacı yok.
- Çünkü onlar zaten yaşamın zorluklarını bir şekilde yaşayarak o hayatlara alışmış insanlar. Yani siz gölge etmeyin başka ihsan istemez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder