30 Ekim 2016 Pazar

AYDINLI DAYIYLA YARENLİKLERDEN



Aydınlı dayı çıkıp gelince şaşırmadım. Çünkü o benimle ancak 'sıyasat' sohbeti yapmaya gelir. Onun için onun önceki gün "ha bi baken deyi uğradım" dese de ben onun 'sıyasat lafı' edeceğini anladım.

Evde hep oturduğu koltuğa oturdu "gelin gızım bene bi nasgafa yapıvesin. Sizinki bek datlı oluyo" dedi ve çok beklememe gerek kalmadan lafa girdi ve "seninki gine perdah vermeye başladı. Emme cazgırları ondan önce başladıydı" dedi.

Lafı "sıyasat cazgırları" dediği kamuoyu araştırmacılarına getirdi.

"Bunlan hepsi lafı sallıyo; emme adamlan işi o tabi. Kimden para aldıysa ondan yana sallecekle. Yanim parayı verenin düdüğünü çalıcekle" dedi; sonra "emme biliyon mu? Bu adamlara herkez inanıyo. Bi Allahın gulu da çıkıp; 'ula arkıdeş benim ne düşündümü müneccim mi bunla da biliyo?' demeyo" dedi sonra gülümseyerek "bizde bu işle çoğunlukla böyle olur. Yanim biz milletcek akıntıya gideriz" dedi ve bir örnek verdi.

"Misal; geçenlerde bizim köye süs eşyacı geldi. Hana düğünlerde garıla oku garşılığı çanak, tabak bardak bişeyle götürü ya. İşde öyle bi şeyle satan biri. Emme bunun satdığı hep boyalı cam bardak. Altı dakımı üçe lireden. Geldi köy meydanına arabayı çekdi; malların bazılanı çıkardı arabanın önüne koydu; sonra kendine gayfıdan bir çay söyledi. Öyle orda oturuyo. Tabi biz gayfıdan adamı görüp duruz. Emme kimse oralı değil. Derken bizim köyden bi cambaz var o geldi. 'Cambaz' dediysem öyle ipde yürüyen cambazdan değil; öküz inek alıp satıyo. Yani aleverci' İşde o cambaz bu bardakçının yana uğradı. Onla bir iki iki laf etdi sonra bizim yana geldi. Herkez garşıdan bakıyo; oralı deyil gibi gözükse de hepsi maraklı. Cambaz gelince bizim arkıdeşleden biri kendini dutamadı; 'ne satıyomuş o adam?' deyi sordu. Cambaz  'heç boyalı bardak satıyomuş' dedi. Bi başka arkıdeş 'kaçaymış?' dedi; cambaz 'üçer lireye veriyo' deyince o ilk soran arkıdeş 'adamla bizim köye enayi bulup geliyola. Ben üç lire verip de boyalı bardakları alıp götüme mi sokucemişin?' deyince gayfıdekilen hepsi onu tasdik etti. Ben de her zaman oturdum yerden onlara bakıyon. Gayfacı dört topaklı naskafamı önüme goymuş onu içiyon. Neysem lafı uzatmeyen. Adam orda arabasının önünde akşama gadar oturdu. Kimse oralı olmadı. Derken bizim cambaz 'eve giden' deyi kalktı; gine arabanın yanına gitti. Adamıla bir iki laf etti; derken o boyalı bardak kutulandan ikisini sardırıp aldı, evine yollandı. Ula arkıdeş ondan keri ilk o 'biz o bardakları götümüze mi sokucez?' deyen arkıdeş olmak üzere gayfıdan herkez ulam ulam oldu arabanın önüne; adamın bardaklara gapış gapış giddi. Sanki gıtlığı varımış gibi herkez ikişer dene sardırıken 'götümüze mi sokucez?' deyen tam beş kutu sardırdı. Vesselam adam akşama gadar oturdu oturdu; akşam vakdı arabada ne varısa satıp gitti" dedi.

Eşimin ona yaptığı neskafeden bir yudum aldı ve devam etti "meğersem bizim cambaz o adama 'sen sabırlı ol. Ben senin malları hep sardırdın. Akşam ben giderken beleş sen bene iki dene sar ver; gerisini garışdırma' demiş. Gerçi sonra yemin billah edip inkar etdi; emme onun öyle ettiğini ben sonra Nazilli bazarında bir arkıdeşden öğrendim. O bardağı satan ona 'falan köye gitdim. Orda biri böyle böyle etdi. Bütün malları sattım' demiş. Ben yalanını yüzüne vurmadım. Hem vursam nolcek. Köy içeri bardakları gapışıp götlene sokdula zaten" dedi.  

Ben "dayı sen almadım mı?" deyince gülümseyerek "almamın. Ben de aynı köyün malı değilmin?" diye cevapladı.

Yüzüne baktığımı görünce "haa! Lafı oraya getircedim. Hana decem uyuşuk olan bitenin farkında olmadan lay lom yaşamaya devem edicek olursak birileri boyalı bardakları satarken birileri ediceni eder. Biz de elimizdeki boyalı nereye sokucemizi bilimeyiz” dedi. "Şu sıra bizim adam gine yalandan ortalığı gızışdermeye başladı; cazgırları da iş başında ya. Ona deyom. İşallah bunun laflara ganan yoktur; decen emme görünen öyle değil" dedi sonra "bene müsade benim oğlan hazırlanmışdır" deyip geldiği gibi süratle gitti.

Cumhuriyetle didişenler artınca Aydınlı dayıyla geçmişteki bu yarenliği burada paylaşmayı düşündüm. "Hana decem. Lay lay lomu bırakam da; yaklaşan fırtınaya garşı önlem alam deyon.. Yoksa ölsek de! ardımızda ağlayanımız galmecek."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder