19 Ekim 2016 Çarşamba

"GOCALMIŞ DEDİ" DİYE CEVAP VERDİ



Hastalıktan yenice kalkmıştı. Sabahleyin herkesin işinde kaydında olduğunu görünce; usulca evden çıkmış, kahveye gidiyordu.
 
Baktı karşıda evinin önünde arkadaşı yere çömelmiş ‘kafası yerde’ eline bir şey almış yeri çiziktiriyordu. Meraklandı; o tarafa yöneldi. Az yaklaşınca “hayırdır gocaman?” dedi. 

Arkadaşı onu duymamıştı. Elinde küçük bir taş vardı. Onunla toprağı karalamaya devam ediyordu.

Yanına vardı. “Hayırdır gocaman; bi derdin mi var?” dedi. Arkadaşı başını kaldırmadan “gocalmış” dedi. O öyle deyince daha da meraklanmıştı. “Kim gocalmış la?” dedi. Arkadaşı elindeki taşı yere vurdu; başını kaldırdı “benim köpek” dedi.

O “Eee! Nolmuş gocalmışsa?” dedi. Arkadaşı “benim oğlan onu daşla goladı” dedi. Arkadaşı öyle deyince şaşırmıştı “neye laa? Neye goladı köpeğe?” dedi.

Arkadaşının yine kafası önündeydi. Elindeki taşla yere bir daire çizdi “yetivesin bakdımız. Sikdirsin gitsin. Accık garnını gırlada doyursun dedi” deyip çizdiği dairenin içine taşla bir nokta koydu.

Arkadaşı öyle deyince o ‘tingidek düşmüştü’.

Çünkü ‘ne kadar görmezden gelse de’ evde eski itibarı kalmadığını farkediyordu. Oğlu, gelini, öteki çocukları ve torunları ‘sanki’ “ölse de şundan kurtulsak” der gibi bakıyorlardı ona.

Bunlar aklına gelince arkadaşını ‘niye öyle dertlendiğini?’ anlamıştı.

Sessizce onun yanında çömeldi; yerden elinde aldığı taşla yeri çiziktirmeye başladı.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder